• Üyelik Paketleri
  • Okulunu Kaydet
    Okul Adı :
    Yetkili Kişi :
    Telefon No :
    E-Mail Adresiniz :
  • Üyelik
  • Okulunu Kaydet
    Okul Adı :
    Yetkili Kişi :
    Telefon No :
    E-Mail Adresiniz :
3-7 Yaş arası çocuklara cinselliği anlatmak
Anaokulu Ara
Size En Yakın Anaokullarını Kolayca Bulabilirsiniz.
Anaokulullarının Acil Olarak Size Geri Dönmesini Sağlar.
Anaokulu Aradığınız İl :
İlçe :
Semt – Mahalle (Opsiyonel) :
 
Anaokulu Adını Giriniz :  
"Sistemimize Kayıtlı Tüm Anaokulu ve Yuvalar Uzman Ekibimiz Tarafından Özenle Seçilmiştir."
Adınız Soyadınız :
Çocuğunuzun Doğum Tarihi :
E-Posta Adresiniz :
Telefon Numaranız :
İl Seçiniz :
İlçe Seçiniz
 
"Sistemimize Kayıtlı Tüm Anaokulu ve Yuvalar Uzman Ekibimiz Tarafından Özenle Seçilmiştir."
Adınız Soyadınız :
Çocuğunuzun Doğum Tarihi :
Çocuğunuzun Tanısı :
Telefon Numaranız :
E-Posta Adresiniz
 
"Özel Eğitim Anne ile başlar, Aile ile devam eder. Formu Dolduran her Aileye 1 Aylık Özel Aile Koçluk Modülü %10 İndirimli."
Ana Sayfa
Bilgi Bankası
Geri Dön
Çocuğumuz 3 yaşına doğru cinsellik hakkında bize sorular sormaya başlayacaktır. Çocuğumuzun öğrenme isteği, her konuda olduğu gibi cinsellik konusunda da oldukça yoğundur ve bu durum tamamen normaldir. Yetişkinler olarak, genellikle konuşurken kendimizi rahat hissetmediğimiz cinsellik, çocuğumuz için sadece “ilgi çekici” bir mevzudur.
Çocuğumuz soru sormaya başladığında, doğru şekilde konuyu ele almaya hazır olmalıyız.
3-4 yaş arasındaki çocuklar:
• Bebeklerin nereden geldiği konusunda meraklıdırlar.
• Diğer çocukların ve yetişkinlerin vücutlarını sadece merak duydukları için incelerler.
Doktorculuk yada evcilik oynamak bunun tipik örneğidir.
• Çocuklar ve yetişkinlerin vücutları arasındaki farklılıklara dikkat ederler.
• 4 yaş civarında, kızlar babalarına, oğullar ise annelerine fazlasıyla bağlanırlar.
• Bu yaşta genellikle neyin “ayıp” olup olmadığı konusunda bir fikir edinmeye
başlarlar. Toplum içinde neyin hoş karşılanıp karşılanmadığı ile ilgili anlayış
geliştirmeye başlarlar.
• Çocukların çoğu genellikle üzgün ya da yorgun olduklarında, cinsel bölgelerine daha
fazla dokunurlar.
• Bu yaş grubunda sık görülen bir davranış da, dışkılamaya yönelik endişe ve
meraklarını ifade etmeye başlamalarıdır. Yani cinsel bölgeleri ile ilgili temel
düşünceleri, yetişkinlerde olduğu gibi “cinsel” anlamlar yüklenerek açıklanmamalıdır.
5-7 yaş arasındaki çocuklar ise:
• Bu yaş grubunda, aile dışındaki insanlarla iletişim artar ve çocuğumuz erkek-kadın
kavramları üzerine yeni fikirler edinebilir.
• Hem banyo yaparken hem de giyinirken daha fazla gizlilik ihtiyacı hissederler.
• Müstehcen kelimeleri daha fazla kullanmaya başlarlar. Amaçları genellikle
ebeveynlerin tepkisini ölçmektir. Çoğunlukla bu kelimelerin ne anlama geldiğini dahi
bilmezler.
• Kadın ya da erkek olmanın ne anlama geldiğini daha fazla merak ederler.
• Anne ya da baba ile evlenme fikrinden vazgeçemeye başlarlar. Kızlar annelere, oğullar
ise babalara daha yakın hissetmeye başlar.
• Soru sormak konusunda daha ketum davranırlar.
• Cinsel organla oynama artar. Bu durumda çocuğumuza, yaptığının yanlış olmadığı
ancak özel bir şey olduğu ve toplum içinde yapmaması gerektiğini söylemeliyiz.
Çocuğun kendisiyle oynaması, cinsel organına dokunması tamamen normal bir
durumdur. Paniğe kapılmayın! Çocuğunuzu ayıplamayın ya da azarlamayın. Ancak, 4
yaş civarında, bu durumun herkes içinde yapılamayacağını anlatmalıyız: “Tamam, odanda
yapabilirsiz, ama markette herkesin içinde olmaz”.
Çocuklarımız genellikle evcilik oynarken birbirlerinin vücutlarına ilgi duyar ve dokunmak
isterler. Bu durumu bir fırsat bilerek çocuğumuza “ Biliyorum hem kendi hem de arkadaşının
vücudunu merak edip tanımak istiyorsun. Bana ne bilmek istersen sorabilirsin.” diyebiliriz.
Aynı zamanda, vücudunun kendisine ait olduğunu anlatmalı ve eğer bir başkası tarafından
dokunulmasını istermiyorsa Hayır demesi gerektiğini anlatmalıyız.
Mesela, 4 yaşındaki oğlunuzun kız kıyafetleri giymek istemesi veya bebeklerle oynaması
onun homoseksüel birisi olacağı anlamına gelmez. Özellikle, okul öncesi dönemde çocuklar
başka rollere bürünerek dünyayı tanımaya çalışırlar.
Eğer çocuğunuz müstehcen kelimeleri çok sık zikretmeye başladıysa ilk yapmanız gereken,
kullandığı kelimenin ne anlama geldiğini bilip bilmediğini kontrol etmektir. Genellikle bir
kelimeyi anlamını bilmeden kullanırlar. Anlamını açıkladığınızda bu kelimeleri kullanmayı
bırakırlar. Çocuğumuza, kızgın olduğunda hangi kelimeleri kullanmasının doğru olduğunu
anlatmalıyız. Çoğu ebeveyn müstehcen kelimelerin kullanımını engelemek isterler. Bu
kelimelerin ne kadar kötü manaya geldiğini açıklayıp, insanları rahatsız edebileceğini,
üzeceğini ya da kızdıracağını anlatmak gerekir. Bağırmak çağırmak ya da şiddet göstermek
doğru değildir.
Anne-babaların en çok rahatsızlık duyduğu bir diğer konu da, televizyondaki cinsel içerikli
görüntüler ve konuşmalardır. Hemen her programda, cinsel temalı mesajların olduğunu
görebiliriz. Biz bu durumu kendi lehimize çevirebiliriz. Öncelikle, çocuğun uygun içerikli
programları seyretmesini sağlamak için daha dikkatli ve seçici olmalıyız. Diğer yandan,
çocuk cinsel içerikli mesaj taşıyan bir programı izlemek isterse, birlikte izleyip cinselliğin,
aile değerlerinin, kadın-erkek ilişkilerinin neler olduğunu çocuğumuza anlatabiliriz.
Kontrolsüz şekilde televizyondaki mesajlara maruz kalmaları yerine, bizimle birlikte izleyip
meraklarını gidermeleri ve kafalarını karıştıran noktalara açıklık getirmek çok daha doğrudur.
Çocuklar bir de bebeklerin nereden geldiğini çok merak ederler. 5 yaşından küçük çocuklara
basit kelimelerle “Bebekler annenin içinden çıkar; annenin içindeki özel bir yerde büyürler.”
şeklinde anlatmak doğrudur. 5 yaşından itibaren ise ilgileri daha da artar ve biraz daha detaylı
açıklama gerekebilir. Eğer çocuğunuz merakını ortaya koymaya başlarsa, o zaman
anlayabileceği kelime ve kavramlarla cinsel ilişkinin ve hamile kalmanın nasıl olduğu
anlatılabilir: “Penis erkeğin, vajina ise kadının cinsel organıdır. Burun nasıl koku anlamayı, dil tat almaya yararsa bu organlarımız da bebek yapmak için kullanılır. Bebek, annenin karnında yavaş yavaş büyür ve yeterince büyüdüğünde annenin bacakları arasındaki bir delikten dışarı çıkar.”
Yazan:Psk. Bora İlkinönü
Kategoriye Göre Arama