• Üyelik Paketleri
  • Okulunu Kaydet
    Okul Adı :
    Yetkili Kişi :
    Telefon No :
    E-Mail Adresiniz :
  • Üyelik
  • Okulunu Kaydet
    Okul Adı :
    Yetkili Kişi :
    Telefon No :
    E-Mail Adresiniz :
Okul öncesi çocuklara ölümü anlatmak
Anaokulu Ara
Size En Yakın Anaokullarını Kolayca Bulabilirsiniz.
Anaokulullarının Acil Olarak Size Geri Dönmesini Sağlar.
Anaokulu Aradığınız İl :
İlçe :
Semt – Mahalle (Opsiyonel) :
 
Anaokulu Adını Giriniz :  
"Sistemimize Kayıtlı Tüm Anaokulu ve Yuvalar Uzman Ekibimiz Tarafından Özenle Seçilmiştir."
Adınız Soyadınız :
Çocuğunuzun Doğum Tarihi :
E-Posta Adresiniz :
Telefon Numaranız :
İl Seçiniz :
İlçe Seçiniz
 
"Sistemimize Kayıtlı Tüm Anaokulu ve Yuvalar Uzman Ekibimiz Tarafından Özenle Seçilmiştir."
Adınız Soyadınız :
Çocuğunuzun Doğum Tarihi :
Çocuğunuzun Tanısı :
Telefon Numaranız :
E-Posta Adresiniz
 
"Özel Eğitim Anne ile başlar, Aile ile devam eder. Formu Dolduran her Aileye 1 Aylık Özel Aile Koçluk Modülü %10 İndirimli."
Ana Sayfa
Bilgi Bankası
Geri Dön
Ölüm, acı bir deneyimdir. Eğer ki, hayatını kaybeden çok sevdiğimiz ve oldukça yakın
olduğumuz birsiyse, o zaman belki de hayatta tattığımız en acı tecrübedir. Çocuklarımız, her
ne kadar biz istemesek de, hayatın bir parçası olarak ölümün varlığıyla er ya da geç
tanışacaklardır. Peki, bu acı deneyimle yüzyüze geldiklerinde nasıl bir tutum sergilemeliyiz?
Çocuklarımızın “ölüm” olgusunu en doğru şekilde anlayarak, psikolojik açıdan sağlıklı bir
süreç geçirmesini nasıl sağlayabiliriz?
Yetişkinler genellikle, çocukların ölümü anlamak ve kabullenmek konusunda sıkıntı
yaşayacaklarını düşünürler. İşin aslı ise tam tersidir; tabi eğer ölüm olgusu çocuklara doğru
anlatılırsa.
Çocukların büyük kısmı duygusal yönden güçlüdür ve ölüm hakkında bilgi sahibi olmak
isterler (her konuda olduğu gibi). Doğru, onların neyin gerçek neyin ise hayali olduğunu ayırt
etmelerini sağlar. Aynen yetişkinler gibi, çocukar da acıyı hissetmeli (yaşamalı), yas tutmalı
ve bu şekilde olgunlaşmalıdırlar.
Çok küçük yaştaki çocuklar aslında gerçekleri en iyi anlayanlardır. Hep somut kavramlarla
düşünmeyi severler. Eğer ölüm, uykuya yatmak ya da yolculuğa çıkmak gibi anlatılırsa onlar
da ölen kişinin uyanacağını ya da gittiği yolculuktan geri döneceğini düşünürler.
Çok küçük yaştaki çocukların ölümle ilgili bir diğer algısı da, ölümün “geri döndürülebilir bir
süreç” olduğunu düşünmelidir. Bu durum, zihinlerinde daha çok çizgi filmlerdeki anlatım
tarzından dolayı oluşmaktadır. “Dedem ne zaman geri gelecek?” diye sorabilirler. Siz de
defalarca “Deden öldü, yavrum. Yani artık onu bir daha hiç görmeyeceğiz ve o geri
gelmeyecek. Ancak onu daima hatırlayacağız” şeklinde açıklamak zorunda kalabilirsiniz.
Özellikle herkesin (her canlının) ölebileceği gerçeğini anlayamayabilirler. “Anne/baba,
köpekler ölür mü?”, “Çocuklar ölür mü?” gibi sorular sorabilirler. Bu aslında onların öğrenme
mekanizmasından kaynaklanmaktadır. Ölümün sonucu olarak bir varlığın ortadan kalkması
(yani artık onu göremiyor olmak), küçük yaştaki çocukların soyut kavramlarla arası pek iyi
olmadığı için onlara anlaşılması zor gelir. Bu nedenle, bırakın çocuğunuz ölümle ilgili
sorularını defalarca sorsun. Size düşen onlara sabırla doğruyu ve sadece doğruyu
söylemek ve böylece ölümün nasıl bir olgu olduğunu kavramasını sağlamaktır.
Bir de, bu yaştaki çocuklar düşünce ve duygularının başkaları üzerinde bir güce sahip
olduğuna inanırlar. Örneğin annesine kızgın olan bir çocuk, hemen ardından annesinin ani
gelen ölümünden kendini sorumlu tutabilir. Bu durumda da, çocuğa ölümün onun düşündüğü,
hissettiği ya da birebir yaptıkları ile ilgili olmadığı anlatılmalıdır. Bu konuşma çocuk açık bir
biçimde rahatsızlığını ifade etmese de yapılmalıdır.
Bir çocuğa ölümü açıklamanın en basit şekli aşağıdaki gibi olmalıdır:
“ Birisi öldüğünde, bu onun vücudunun artık çalışmadığı anlamına gelir.
Kalbi artık atmaz; yemek yemek ya da uyumak zorunda değil ve artık acı
hissetmez. Vücuduna artık ihtiyacı yok. Yani bundan sonra onu eskiden
gördüğümüz gibi göremeyeceğiz. Fakat, bu durum onu sevmemize ve
hatırlamamıza engel değil. Her zaman, bu konuda konuşabiliriz.”Yazan:Psk. Bora İlkinönü
Kategoriye Göre Arama